Başlarken:İnsan yeryüzüne adım attığı ilk andan beri dertlerinin, hastalıklarının şifasını doğada aramışlardır. Özellikle çevrelerindeki bitkisel doğaya yönelen dikkatleri asırlar boyu süren denemeler sonucunda sağlık için yararlı bitkileri belirlemiştir. Uzun araştırmalar sonucunda şifalı bitkileri bulmakla kalmamış onları birbirlerine çeşitli biçimlerde karıştırarak yeni şifa reçeteleri oluşturmuşlardır. Nesilden nesile aktarılan bu tecrübe unsuru bilgiler sayesinde pek çok insan sağlıklı yaşamayı başarmış, hastalananlar da bu bilgilerin ışığında tekrar eski sağlıklarına kavuşmayı başarmışlardır.
Uygarlık yolunda medenileştikçe gelişen yeni yaşam tarzları insanları gittikçe doğadan koparırken, dertlerine çözüm arayan insanları da doğadaki ilaçların yerine yapay ilaçlara yöneltmiştir. Yani uygarlıkla gelen yeni dertler, yine uygarlıkla kurulan ilaç sanayinin ürünü yeni ilaçlarla tedavi edilmeye kalkılmıştır.
Aslında her ilacın bir zehir olduğu kabul edilse de insanlar ilaç tüketiminden hep medet ummuşlardır. Kısaca, rafine yaşam biçimi, rafine beslenmeyi, rafine beslenme de organizmadaki sorun ve hastalıkları beraberinde getirmiştir. Çözüm yine rafine yöntemlerde aranmış ve ilaç sanayini ortaya çıkarmıştır. Bu kitap, yeniden doğaya dönme çabasındaki, alternatif yöntemler arayan insana bitkilerdeki şifayı tanıtmada yararlanılabilecek bir başvuru kaynağı niteliğindedir.
Yapay yolla elde edilen ilaçların pahalı oluşu ve bazı olumsuz yan etkileri insanları çareyi tekrar bitkisel ürünlerde aramaya yöneltmiştir. Bugün uygar ülkelerde beslenmeden kozmetik ürünlere kadar pek çok alanda özellikle hastalıkların önlenmesi ve tedavisi alanında doğaya dönüş başlamıştır.
Bitkisel çaylar, çeşitli tatlar veren baharatlar, vücuda gerekli olan vitamin ve mineralleri ihtiva eden bitkisel drajeler, bitkisel özlü şampuanlar, sabunlar, kremler, losyonlar ve benzeri kozmetik ve hijyenik ürünlerden oluşan yepyeni bir sağlık pazarı insanların doğayla bütünleşerek sağlıklı yaşama isteğine cevap vermeye çalışmaktadır.
Aslında insanların zaman içinde doğadan uzaklaşarak doğasal beslenmeyi bırakmaları; gıda sanayisinin ürünü olan pahalı ve lezzetli yiyeceklere yönelmesi sağlıksızlığa giden yolu açmıştır. Çünkü lezzetli ve pahalı olan ürünlerin sağlıklı beslenmeyi sağladığı söylenemez. Belki de tam tersi bir durum söz konusudur. Lezzetli ve pahalı şeylerle beslenme yolunu seçen insanlar doğadan uzaklaştıkları oranda bünyelerinin doğasının zayıflamasına yol açmışlardır. Doğasal yönden zayıflayan bünyelerini modern yaşamın sağladığı olanaklarla daha az hareket ettirdiklerinden yeni hastalıkların oluşmasına yol açmışlardır.
İlaç sanayisinin geliştirdiği ilaç ve aşılar tarihte görülen pek çok salgın hastalıkların kökünü kurutmuştur. Ancak medeniyetle gelen konformist yaşamla insan bedeninin beslenme ve hareket yönünden daha sağlıksız şartlara maruz bırakılması yeni tip hastalıkların oluşumuna neden olmuştur.
Günümüzde her yere araba ile giden, yürümekten vücudunu mahrum eden ve doğal olmayan ürünlerle karnını doyurarak sağlığını bozan modern insan, yitirdiği sağlığını sağlık enstitülerine para harcayarak yeniden kazanmaya çalışmaktadır. Sonuçta; doğadan gittikçe uzaklaşan modern insanın yaşamını tekrar doğayla bütünleştirmesi ona pahalıya mal olmaktadır.
Modern yaşamda beslenmeden harekete kadar tüm tüketimiyle doğadan uzaklaşan modern insan, yaşamını doğayla tekrar bütünleştirmek için bioenerji gibi doğasal kaynaklı sağaltım yollarına başvurarak eski sağlığına kavuşmak istemektedir.
Şifalı Bitkiler Deyince Neyi Anlıyoruz?
Kitabımızın konusu genel olarak Şifalı Bitkiler başlığında toplanan bilgilerden oluşmaktadır.
Şifalı Bitkiler sözü genel olarak, şifalı otlar olarak tanımlanmaktadır. Hâlbuki biz bu başlık altında bitkisel kaynaklı her türlü besin maddesini ele alıyoruz. Yani insanların günlük yaşamlarında beslenme ve tat çeşidi oluşturmak gibi çeşitli amaçlarla tükettiği bitkisel besin maddelerini bu kitabın konusudur.
Şifalı Bitkiler, bitkilerin genel tasnifinde Faydalı Bitkiler Bölümü içinde yer alır.
Faydalı Bitkiler kendi içinde Besin Bitkileri, Baharat Bitkileri, Endüstri Bitkileri, Tıbbi Bitkiler ve Süs Bitkileri şeklinde gruplanabilir. Biz bitkilerden sağlıklı beslenme yönünden yararlanma konusunu ele alarak Şifalı Bitkiler grubuna girenleri size tanıtmaya çalışacağız.
Şifalı otlar, bir çeşit bitkisel ilaçlardır. Çünkü insanların organizmalarını etkileyen birçok hastalığın çözümü bu bitkilerde gizlidir.
Aşağı yukarı her ülkede o bölgede yetişen bitkilerin hangi derde deva olduğuna dair nesilden nesile çoğunlukla şifahi olarak aktarılan bilgiler vardır. Ülkemizde bu tip bitkisel kaynaklı sağaltım yollarına genel olarak kocakarı ilaçları adı verilir. Fakat halk dilinde kocakarı ilacı diye tabir edilen ilaçlarla şifalı otların ilaç diye kullanımı aynı anlama gelmez. Otlarla sağaltımı modern tıbbın dışında bir olay gibi değerlendirip küçümseyenler bu tür şifalı ot tüketiminin kocakarı ilacı grubuna sokarak reddederler. Hangi bitkisel besinin, kökün veya otun vücudumuzun hangi sağlık probleminin düzelmesine yaradığını bilmek önemli ve gerekli bir bilgidir. Bunları doğal yollarla üretip kullanmayı yeğleyip yeğlememek ise uygulama sonunda elde edilen sonuç ile ilgilidir.
Aslında ilaç sanayisi bitkisel besinlerin etkin maddelerinin bazı kimyasal maddelerle karıştırılarak yeniden üretilmesi işlemlerini içermektedir. Bu etkili maddeyi taşıyan bitkinin uygun ölçülerle çeşitli biçimlerle tüketimi de aynı etkiyi sağlamaktadır. O halde doğal yollardan elde edilebiliyorsa, bu maddelerin aslını kullanmak, her zaman insanlara daha kolay ve sağlıklı gelmiştir.
Bitkisel Ürünlerden Ev İlaçları Olarak Nasıl Yararlanılır?
Bazı insanlar ecza dolabı olarak mutfaklarını görürler.
Yani mutfaktaki bitkiler, sebzeler, meyveler, otlar, baharatlar onların sağlıklı olmalarını sağlayan doğal ilaçlardır. Bu ürünlerin doğadan elde edilişinden mutfaklarda muhafaza edilmesine kadar en sağlıklı biçimde tüketilmesi de ayrı bir dikkat ve bilgi konusudur. Çünkü bu doğal ürünler artık toprak, hava ve su kirliliğinin etkisiyle ve daha verimli ürün alınması çabalarıyla hormonlanarak doğasal olma değerlerinin taşıdığı artıları kaybetmektedirler. Bir doğal bitkisel ürün insanlar için hormonsuz, temiz ve taze olduğu zaman gerçekten doğal şifa kaynağı oluşturur. İnsanlar besin olarak tükettikleri bazı bitkisel ürünleri bazı hastalıklarda ilaç olarak da kullanırlar. Bunun için bitkileri iyi tanımak, vaktinde toplamak ve bozulmadan saklamak gerekir. Özellikle ot türü bitkiler birbirlerine benzerler. Ama birinin etkisi diğerinin tersine olabilir, o nedenle iyi tanımak gerekir.
Şifalı Bitkilerin Kullanımı
Sanayi devrimi sonrası uygarlığın doğaya ve insana rağmen gelişimi yeni hastalıkların ortaya çıkmasına yol açtı. Uzun bir dönem ilaç sanayisinin yapay ürünlerinde çözüm arandı. Ve bütün insanlık dertlerinin devasını yeniden şifalı bitkilerde, yani Alternatif Tıp’ta aramaya başladılar.
Bitkilerin Toplanıp Saklanması:
Bitkilerden insanların yararlandığı kısımlar çeşitlidir. Bazı bitkilerin tümüyle tüketimi insana yarar sağlar. Ama özellikle ilaç olarak kullanılmak istendiğinde kiminin kökünden, kiminin kabuğundan, kiminin yaprağından veya çiçeğinden, kimininse meyvesinden ve tohumundan yararlanılır.Yararlı kısmı olgunlaşıncaya kadar bekleyip o zaman koparmak ve toplamak dikkat edilecek önemli noktaların başında gelir.Bitkilerin saklanabilmesi bilgi ve dikkat gerektiren ayrı bir konudur.Taze olarak tüketilmeyen bitkilerin saklanması için kurutulması gerekir. Bazı bitkiler güneşte, bazıları gölgede ve ılık havada kurutulur. İyi ve gerektiği gibi kurutulmamış bitkiler zamanla çürür ve besin değerini kaybederek işe yaramaz hale gelir.
Ot Türü Bitkiler ve Yapraklar Nasıl Toplanıp Saklanır?
Bu tür bitkiler tam olgunlaşınca toplanırlar. Genellikle yaz mevsiminin Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları bu işlem için ideal aylardır. Eğer aceleyle erken toplanırlarsa şifalı olma niteliklerini kaybederler. Çünkü içlerindeki suyun fazla olması kurutulmalarını zorlaştırır. Bu nedenle tam olgunken toplanıp kurutulmaları, erken veya geç kalarak şifalılık niteliğinin kaybolmasını engellemek gerekir.Yine iyi ve gerekli çabuklukta bir sürede kurutulabilmesi için yığın oluşmadan yayarak kurutulmaları gerekir.Ayrıca kurutuldukları yer direkt güneş almayan, gölgelik ve havalı bir yerde olmalıdır. Bazı bitkiler kuru hava ile ısıtılan fırınlarda kurutulur.
Çiçek Türü Bitkiler Nasıl Toplanıp Saklanır ?
Çiçekler de tam olarak açıldıkları, en olgun hale geldiklerinde toplanırlar.Bazılarının renkli yaprak kısmı, bazılarının da bütünü koparılır.Güneş çiçeklerin renklerini ve iyileştirici özelliklerini yok edeceğinden gölgelik ve havalı yerlerde küçük demetler halinde kurutulurlar. Sonra yaprakları karanlık yerlerde kapalı kutular içinde saklanarak özelliklerini korumaları sağlanır.
Kök Türü Bitkiler Nasıl Toplanıp Saklanır ?
Kök tipi bitkilerin toplandıktan sonra, kurutulmadan önce çok iyi yıkanarak topraklı kısmından iyice temizlenmeleri gerekir.Yıkandıktan sonra suların süzülmesi ve kuruması için güneşe serilip bırakılan kökler daha sonra demetler halinde asılarak kurutulma işlemine tabi tutulur.Bazılarını şifa değerini kaybetmesin diye özel fırınlarda, özel ısılarda kurutmak gerekir.
Meyvelerin Kurutulması
Meyveler diğer bitkisel ürünlerden farklı olarak olgunlaşmadan önce toplanıp kurutulur.Böylelikle dayanıklı olmaları sağlanır.
Ev İlacı Olarak Bitkiler Nasıl Hazırlanır ?
Bitkileri Evlerimizde ilaç olarak kullanıp faydalanmak istiyorsak üç şekilde işleme tabi tutarız.Bunlar, Islatma,Haşlama ve Kaynatma yöntemleridir.
1) Islatma Yoluyla Bitkisel Ev İlacı Oluşturma : Bu tür ilaçlar kullanılacak bitkinin bir sıvı veya soğuk su içine batırılarak bir süre bekletilmesi ile elde edilir.Bitkileri ıslatma işlemi suyun dışında şarap veya alkol gibi sıvılarla yapılabilir.
2) Haşlama Yoluyla Bitkisel Ev İlacı Oluşturma : Bu tür ilaçlar da kullanılacak bitkinin üzerine kaynar su veya ilgili sıvı dökerek bırakılması ile oluşturulur.Haşlama yoluyla yapılan işlemde, üzerine kaynar su dökülen bitkinin ağzı kapatılarak bir süre demlenmesiyle yararlı maddelerin suya geçmesi sağlanmış olur.Haşlanacak çicek veya bitkiler beş ila otuz dakika arasında demlendirilirse içlerindeki yararlı maddeler suya geçer Ortalama demlenme süresi onbeş dakikadır.
Beslenme Biçimimiz Sağlığımızı Nasıl Belirler ?
Uygarlık hastalıklarının çoğalmasında günümüzün beslenme tarzının önemli bir rolü olduğu artık biliniyor.Daha önce de belirttiğimiz gibi uygar ülkelerde insanlar pahalı ve ağız tadını doyurucu şeyler yiyip içerler ancak yeterli beslendikleri söylenemez.Çünkü pahalı ve ağız tadımıza hidap eden şeylerle beslenmek iyi beslenmek anlamına gelmez.
Uygar insan karbonhidrat,nişasta,şeker ve aşırı yağ tüketimine dayalı bir beslenme biçimine sahiptir.
Afrika insanı mısır unu,bakla, muz ve patates gibi besinleri tüketir.Afrika ve Batı uygarlıklarının beslenme kültürleri karşılaştırıldığında aralarında bazı önemli farklılıklar olduğu saptanır.
Afrikalı bir insan bir günde ortalama 450 gram dışkı bırakır.Batılı insan 100 gram.
Afrika'nın dışkısı nitelik olarak kokusuz, yumuşak ve yapışkan değildir.
Batılı insanın dışkısı kötü kokulu , sert ve yapışkandır.
Afrikalı yediklerini bir gün içinde vücüdundan çıkarır ve bağırsaklarında hiç dışkı kalmaz.Batılı insan ise yediklerinin vücuduna yaramayan kısmını vücudundan atma işlemini üç günde tamamlar.Afrikalı'nın yediği posa ve selülozlu maddeler bağırsaklarının temizlenmesini sağlar.
Batılı insanın yedikleri ise bağırsaklarını temizlemekten uzaktır.
Sonuç : Batı uygarlığının getirdiği beslenme türü sonunda insanları yanlış beslenmeye bağlı hastalıklarla yüzyüze getirir.Afrikalı insanın tanımadığı, Batılı insanın çektiği bazı hastalıklar
Avrupalı tipinde beslenen Afrikalılarda da bu hastalıklar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Batı Uygarlğının Beslenme Biçimi Hastalıklarının Kaynağı
Avrupada Sanayi Devrinin başlaması ile uygarlık hastalıklarının oluşumu arttı.
Avrupada değirmenlerin nitelikleri değişince beyaz un tüketimi ve beyaz şeker tüketimi arttı.Bu maddelerden oluşan yeni besin çeşitleri insanların damak zevkini arttırdı.Sonunda insanlar pahalı ama beslenme açısından değersiz besinleri tüketmeye başladılar.
Uygar dünyada sebze ve meyvelerin kabuklarını soyularak, yani ayıklanarak ve çiğ yerine pişirilerek tüketilmesi onların besin değerlerinin azalıp kaybolmasına yol açtı.
Bu durum insanların mide,bağırsak sistemlerinin yanı sıra diş sağlıklarının da bozulmasına yol açtı.Çünkü diş sağlığı ile beslenme biçimi arasındaki bağlantı şunu göstermiştir ki, sebze ve meyveleri çiğ olarak ve kabuklarını soymadan yemek dişlerin sağlığı yönünden çok önemlidir.
Besinlerin tüketilme biçimi kadar tüketme zamanı da sağlıklı beslenme yönünden önemli bir noktadır.Meyvelerin yemek üstüne değiş yemeklerden önce veya öğün aralarında tüketilmesi sağlık açısından gereklidir.Bazı beslenme uzmanları yemeklerden önce bir elma yemenin sağlık yönünden olumlu bir davranış olduğunu söylerler.Yemeğe salatalık,turp,şalgam gibi besinlerle başlamak daha sonra yediklerimizin hazmını kolaylaştırır.Posalı yiyecekler bağısaklarımızın iyi çalışmasını sağladığı için yararlıdırlar.Posa oluşturan selülozlu gıdalar vücuttaki fazla kolestirinin vücuttan atımını sağlarlar.Zira ; posalı yiyecekler karaciğerden bağırsağa geçen safranın direkt atılmasını sağladığı için safrada bulunan kolestrin de dışarı atılmış olur. Çarşıdan alınan meyve ve sebzelerin ilaçlı ve hormonlu olması bu yiyeceklerin zararlı yanını oluşturmaktadır.Ancak bu demek değildir ki bunlarsız beslenelim.Çağdaş yaşamın sebze ve meyvelede oluşturduğu çeşitli olumsuzluklarla rağmen sağlıklı beslenmek için onlardan vazgeçemeyiz.Sebze ve meyveler farklı besin değerleri veya vitaminler içerir.Birinde eksik olanı diğerinde var olanla tamamlamak için hepsinden tüketmek gerekir.
Tahıl ürünlerine beslenmemizde yer vermemiz sağlığımız için gereklidir.
Doğal Zenginlikleriyle Tahıl Ürünleri
Tahıl, un veren bitkilerin genel adıdır.
YULAF : Vücuda ısı verdiği için yazdan çok kışın tüketilir.
Tiroid bezinin çalışmasını sağlar ve hızlandırır. Toksin atıcıdır.İçerdiği vitamin ve mineraller özellikle çocuklara iyi gelir.Üre,şeker,cinsel iktidarsızlık şikayetlerine etkilidir.
Kış sabahları kaynatılıp lapa şeklinde yenebilir.İçine kuru yemiş ve bal katılarak besin değeri arttırılır.Aynı zamanda iyi bir hayvan yemidir.
MISIR : Serinlik hissi verdiğinden daha çok yazın tüketilen bir üründür.Tiroid bezi faaliyetini düzenler.Besin değeri yüksek ve yararlı bir üründür.Çocuklar için son derece faydalıdır.Nişasta imali için elverişli bir bitkidir.
DARI : Bazı bölgelerde mısıra darı denir.Ancan esas darı A vitamini, demir ve magnezyum açısından zengindir. Bu maddeler vücudun hücrelerini yeniler.İçerdiği fosfor nedeniyle beyin faaliyetlerini kuvvetlendirir.Düzenli darı tüketen insanlarda nezle,grip,bronşit ve diş çürüğü,saç dökülmesi gibi rahatsızlıklara rastlanmaz.Darı, kuş yemi ve boza imalinde kullanılır.
ÇAVDAR : Lezzetli bir ürün olup vücuda enerji verir.
Damar sertliği ve dolaşım bozukluğu sorunu yaşayanlar için yararlı bir üründür.
KARA BUĞDAY : Son derece zengin besin değeri yüksek kalori sağlayıcı bir bitkisel üründür.Şişmanlatmaz.İçinde damarları kuvvetlendiren P vitamini ve dişlerin çürümesini önleyen florür vardır.
PİRİNÇ : Buğday gibi pirincin de tüm besleyici ve yararlı unsurları kabuğundadır. Kırıklı ve kahve renki pirinç, besin değeri açısından beyaz pirinçlere göre daha yararlıdır.Nişasta yönünden zengin bir üründür.
ARPA : İnsanlığın keşfettiği en eski tahıl ürünüdür. Kemiklere kalsiyum verir.Hücrelerin sağlığını korur ve özellikle sinir hücrelerini kuvvetlendirir.Bira ve malt imalinde kullanılır.
BUĞDAY : En yayın tüketilen tahıl türlerindendir.Kendi içinde yüzlerce çeşidi vardır.GEnel olarak magnezyum açısından zengin bir besin maddesidir.Sinir ve sindirim sistemine iyi gelir.Ayrıca kalsiyum,fosfor,ve B vitaminleri içerir.Potasyum, demir ve çinko açısından da zengin olduğu için kansızlığa iyi gelir. Yüksek miktarda F vitamini de içerir. Şeker, kalp, astım ve kısırlık tedavisinde etkilidir.
Hangi Bitkisel Besinler Hangi Hastalıkların Oluşumunu Önler ?
-Soğan ve üzüm : Ürik asiti yok eder.
-Taze fasuyle : albümin oluşumunu önler.
-Ispanak,pancar,lahana,dere otu,havuç,elma,erik,üzüm ve kayısı : Kansızlığa iyi gelir.
-Domates,sarmısak,limon,maydanoz,armut : Damar sertliği ve dolaşım bozukluğuna iyi gelir.
-Üzüm,elma,armut,ahududu,çilek limon,domates,pırasa,taze fasulye,soğan,kereviz : Romatizmaya iyi gelir.
-Nar : Astıma iyi gelir.
-Domates,pırasa,armut ve üzüm : Safra ve böbrek taşlayına iyi gelir.
-Limon : Selülite iyi gelir.
-Dereotu : Saç dökülmesini önler.
-Enginar ve karahindiba : Koleströlü önler.
-Kereviz,üzüm,soğan,nar : Kalp yorgunluğuna iyi gelir.
-Mandalina,armut,marul : Spazm, sinir krizi ve uykusuzluğa iyi gelir.
-Pırasa,erik,kiraz,üzüm ve zeytinyağı : Kabızlığa iyi gelir.
-Havuç, pırasa, şalgam, lahana, pancar, badem, ıspanak, üzüm, elma, kiraz, çilek : Kalsiyum ve mineral eksikliğine iyi gelir.
-Soğan,enginar,pancar,zeytin,zeytinyağı,fındık, ceviz ve badem : Şeker hastalığına iyi gelir.
-Havuç,limon,nar : İshale iyi gelir.
-Soğan, armut, kavun, elma, kiraz, şeftali, dereotu, patlıcan: Vücuttaki ödem ve su tutulmasını önleyicidir.
-Havuç, lahana,limon,üzüm,elma,ananas : Mide asitlenmesi ve ülsere iyi gelir.
-Sarmısak ve pancar : Kansere yatın vücutlara iyi gelir.
-Karahindiba, kuşkonmaz, havuç, enginar, zeytinikereviz, turp, zeytinyağı ve greyfurt :
Karaciğer yetersizliği ve büyümesine iyi gelir.
-Ihlamur,sarmısak,frenk üzümü,dut : Boğaz ağrılarına iyi gelir.
-Karpuz ve üzüm : basura iyi gelir.
-Elma : Herpes (uçuk) için idealdir.
-Maydanoz,armut,sarmısak,limon ve frenk üzümü : Tansiyona iyi gelir.
-Tarhunotu,limon,elma,domates : Bağırsak enfeksiyonları ve mide ekşimelerine iyi gelir.
-Adaçayı ve frenk üzümü ( Bektaşi üzümü ) : Menopoza iyi gelir.
-Portakal, havuç, armut, şalgam, soğan, kuşkonmaz, badem, erik, incir, kuruyemişler : Sinir depresyonuna, sinir zafiyetine iyi gelir.
-Armut : Şişmanlığı önler.
-Patlıcan : Pankreas zaafiyetine iyi gelir.
-Enginar,limon,salatalık,kereviz,kuşkonmaz ve turp : Deri hastalıklarına iyi gelir.
-Üzüm,elma,kavun,kereviz,karahindiba : Böbrek hastalıklarına iyi gelir.
-Havuç : Cilt kırışıklığına iyi gelir.
-Domates,üzüm,çay üzümü ve enginar : Üreye iyi gelir.
-Portakal ve yeşil biber : Damar zayıflığına iyi gelir.
-Turp,sarmısak,şalgam,dereotu : Solunum yolları hastalıklarına iyi gelir.
-Turp,ceviz,tereotu,soğan,çay üzümü : Prostata iyi gelir.
Meyvaları Ne Zaman Yemeliyiz ?
Yemeklerden önce meyve yemek sağlığa yararlı olarak kabul edilir.Çünkü meyveler yararlı maddeleri vücudun aç karnına,tok karnına olduğundan daha iyi sindirdiği bilinmektedir.Bir görüşe göre meyvalar hemen yemek üzerine yenmelidir.Meyve tüketiminde en ideal zaman meyvelerin yemeklerden iki saat önce veya iki saat sonra tüketilmesidir.Çünkü, meyvelerdeki şeker,yemekten önce veya ayrı olarak daha kolay sindirilir.
Meyvelerden sonra salata tipi şeylerle öğüne başlamak iyi yararlı olur.Daha sonra tahıl ürünleri ve sebzelere yer vermek besinlerin vücuda sağlayacağı yararlar açısından daha doğru olur.
Meyve Kürleri Vücudu Toksinlerden Arındırır
İki gün içinde vücudunuz toksinlerden epeyce arınır.
Sebze ve Meyve Kürleri
Gençlik Veren Kokteyller :
Havuç,Lahana,dereotu kokteyli :
Malzeme : 4 orta boy havuç
2 lahana yaprağı
1 avuç maydanoz
Yapılışı : Havuçlar yıkanıp soyulur.Lahana ve dereotu yıkanır. Birarada blenderdan geçirilerek içilir.
Domates,ıspanak kokteyli :
Malzeme : 2 domates, bir avuç çiğ ıspanak
Yapılışı : Domatesler ve ıspanak yıkanır.Blenderdan birlikte geçirilip ağır ağır içilir.
Kavun,kayısı,kiraz,badem kokteyli :
Bademlerin kabukları soyulur.Çeyrek kavunun kabuğu soyulup, çekirdeklerinden ayıklanır.Kiraz ve kayısılar da çekirdelerinden ayıklanır.Hepsi birarada belenderda çekilir.
Portakal,limon,badem kokteyli :
Malzeme : 1 portakal, 1 limon , 3 badem
Yapılışı : Bademlerin kabuklarını soyun Bir portakal ve bir limonu da yıkayıp kabuklarını soyduktan sonra hepsini blenderdan geçirin.
Neşe Veren Kokteyller :
Pancar,havuç,lahana,badem kokteyli :
Malzeme : 3 badem,1 pancar ( orta boy ),2 havuç , 2 lahana yaprağı
Yapılışı : Üç bademin kabuklarını soyun.Orta boy bir pancar ile orta biy iki havucu yıkayıp soyarak miksere koyun.Bunlara yıkadığınız lahana yaprağını ilave ederek hepsini beraber blenderdan geçirin.
Havuç,şalgam,pırasa,badem kokteyli :
Malzeme : 3 badem , 1 şalgam, 1 pırasa, 2 havuç
Yapılışı : 3 bademin kabuklarını soyun . Bir şalgam ve pırasa ile iki havucu yıkayıp soyarak blenderdan birlikte geçirin.
Elma,erik,üzüm,kayısı kokteyli :
Malzeme : 1 elma, 4 erik, kayısı, 20 üzüm tanesi
Yapılışı : Bir elma, erik ve kayısıyı yıkayıp çekirdeklerinden arındırın.Hepsini birlikte blenderdan geçirin.
Enerji Veren Kokteyller :
Erik,şeftali,badem kokteyli :
Malzeme : 4 erik,2 şeftali,3 badem
Yapılışı : Erik ve şeftalinin çekirdeği çıkarılıp bademin kabukları soyulur.Hepsi birlikte blenderdan geçirilir.
Kan Arıtma Kokteylleri :
Kuşkonmaz, turp, salatalık, kereviz yaprağı, sarmısak kokteyli :
Malzeme : 2 kuşkonmaz, 5 turp, 1/2 salatalık, 2 kereviz yaprağı, 1 baş sarmısak
Yapılışı : Tüm malzemeler yıkanıp ayıklanarak blenderdan geçirilir.
Kansızlığı Giderici Kokteyller :
Pancar,havuç,ıspanak kokteyli :
Malzeme : 1 pancar,2 havuç,1 avuç ıspanak
Yapılışı : Hepsini iyice yıkayıp birlikte blenderdan geçirin.
Lahana,pırasa,havuç,ıspanak kokteyli :
Malzeme : 2 lahana yaprağı, 2 havuç, 1 avuç ıspanak, 1 pırasa
Yapılışı : Hepsini iyice yıkayıp birlikte blenderdan geçirin.
Lahana,pırasa,havuç kokteyli :
Malzeme : 3 havuç , 1 pırasa , 2 lahana yaprağı
Yapılışı : Hepsini iyice yıkayıp birlikte blenderdan geçirin.
Romatizmaya İyi Gelen Kokteyller :
Domates, maydanoz, kereviz yaprağı, soğan kokteyli :
Malzeme : 1 domates, 1 tutam maydanoz,2-3 kereviz yaprağı, 1/2 baş soğan
Yapılışı : Hepsini iyice yıkayıp birlikte blenderdan geçirin.
Çilek,Ahududu,badem kokteyli :
Malzeme : 15 tane çilek,15 tane ahududu , 3 tane badem
Yapılışı : Çilek ve ahududuları yıkayıp,bademin kabuklarını soyduktan sonra hepsi birlikte blenderdan geçirilir.
Copyright 2010 © Yazarvizor.com - Tüm hakları saklıdır